Elektronik Sigaranın Zararlı Olduğunun 5 Kanıtı

Günümüzden birkaç yıl önce elektronik sigaralar raflarda yerlerini bulduğunda ve popüler hale geldiğinde, şık ve havalı bir hobi imiş gibi pazarlandı.

Şimdi 2018’e ışınlanalım, dünyada git gide yaygınlaşan Juul e-sigaraları genç ve sigara kullanmayan kitleleri hedef alıyor. Roswell Park Kanserle Kapsamlı Mücadele Merkezi’nde bir araştırmacı olan Maciej Goniewicz, e-sigaranın vücuda olan etkilerini daha detaylı bir biçimde araştırmaya gayret ediyor. İlk bulgulara göre elektronik sigara zannettiğimizden çok çok daha zararlı. Kalbi, akciğerleri ve beyni etkilediği de başlıca bulgulardan. Hedef alınan genç kitlenin ise sigaraya özendirildiği düşünülüyor.

1. Elektronik sigara kullanmak olası bir felç riskini arttırıyor olabilir

Bir elektronik sigarayı çalıştırdığınız zaman elinizdeki alet birtakım kimyasal ve aroma bulunduran bir karışımı ısıtır. Çoğu zaman bu likitin içinde nikotin de bulunur. Bazı elektronik sigaralar, özellikle Juul gibi aletler çok yüksek miktarlarda nikotin içeriğine sahiptirler. Hatta Juul bir e-sigara likitini bir paket sigaraya tekabül edecek miktarda nikotin içerdiğini söyleyerek piyasaya sürüyor. Aşırı dozda nikotin tüketimi de felç ve inme gibi rahatsızlıkların önünü açan başlıca sebeplerden.

2. Elektronik sigaralardaki fazla nikotin kardiyovasküler sisteminize hasar veriyor olabilir

Nikotin aynı zamanda kalbinize de zararlı. California San Francisco Üniversitesi’nde bir profesör olan Neal Benowitze’e göre elektronik sigaraların içindeki nikotin de yanıcı sigaralarla aynı etkiyi gösteriyor. Aşırı nikotin alımı vücutta dolaşan adrenalin oranını artırıyor ve ortak sinir sistemini etkiliyor. Bu etkilerin yanı sıra kan basıncını yani tansiyonu da artırıp kalp ritmini artırıyor. Bütün bu etkiler atardamarların daralmasına yol açıyor.

3. Elektronik sigara içeriğindeki su buharlı dumanı ile akciğerleri olumsuz etkiliyor

Tütün ürünlerinin vücuda verdiği hasarın başını ilk yanmadaki duman çekiyor. Akciğerlere dolan duman organı rahatsız ediyor ve oluşan iltihaplanma kronik akciğer rahatsızlıklarından kansere kadar birçok hastalığa organı açık hale geliyor. Tütün ürünlerinde bulunan kimyasallar da bu süreçte ölümcül bir rol oynuyor. Elektronik sigaralar tütün yakmıyor. Elektronik sigara likiti su buharı gibi uçucu bir yapıya sahip fakat bu normal sigaralardan daha zararsız bir duman yapısına sahip olduğu anlamına gelmiyor tabii ki.

4. Elektronik sigara içeriğinde bulunan asetaldehit, formaldehit ve akrolein gibi kimyasallarla vücuda hasar veriyor

Goniewicz’in söylemine göre araştırmacıların bu kimyasalların vücuda zararlı olduğu çıkarımında bulunmaları için yeterli derecede kanıt var. Bu kimyasallara maruz bırakılan insan vücudunda hastalık meydana gelmesi fazlasıyla olağan. Formaldehit ve asetaldehit kansere, akrolein de kardiyovasküler sistemde çeşitli rahatsızlıklara sebebiyet veriyor. Elektronik sigara kullanımı dünyada henüz yeni bir trend olduğu için insanlar üzerindeki uzun vadeli etkilerini gözlemlemek mümkün değil. Bundan ötürü henüz elektronik sigara ile bağlantılı bir kalp damar tıkanıklığına rastlanmamış olsa da bulundurdukları kimyasalların yapılarından bu yorumu yapmak yanlış olmaz.

5. Elektronik sigara kullanımı normal sigara kullanımını bıraktırmak yerine tetikliyor olabilir

Daha önce de belirtildiği üzere, elektronik sigara kullanımı henüz yeni yeni yaygınlaşmaya başladığı için insanları normal sigaradan uzaklaştırmak yerine kullanımını tetikliyor mu bunun üzerine kesin yorum yapmak pek mümkün değil. Bu durumla ilgili daha detaylı ve uzun süreçli bir araştırma yapılması da şart gibi gözüküyor. Şu an elde olan en isabetli araştırma ise bu yılın başlarında yayımlandı. New England Journal of Medicine üzerinden yayımlanan çalışmada elekronik sigara kullanarak normal sigarayı bırakan kişi sayısı normal sigara bırakma terapisi gören insanlara göre iki kat daha fazla. Fakat elektronik sigara kullanan katılımcıların çoğu elektronik sigara kullanımına devam ettiler. Öyle ya da böyle, elektronik sigaraların piyasaya sürülmesi sigara bağımlılığının dinamiklerini de büyük ölçüde değiştirdi. Etkilerinin tam anlamıyla gözlemlenmesi için biraz daha zaman geçmesi de kesin gözüküyor.