Malatya, tarihi yerleriyle ziyaretçilerini bekliyor.
1. Arslantepe Ören Yeri
Malatya yazımıza, Türkiye'nin en değerli tarihi noktalarından Arslantepe Ören Yeri ile başlıyoruz. Aslantepe Höyüğü olarak da bilinen tarihi alan, bölgede yer alan ve M.Ö 5 bin yılından beri yaşantının sürdüğü önemli bir nokta. Binlerce yıllık tarihi kalıntılara ev sahipliği yapan höyük, Neolitik çağ eserlerinden, kök boya duvar resimlerine, Bizans mezarlarından, Roma heykelciklerine kadar pek çok önemli eseri bünyesinde barındırıyor.
Malatya gezinizde mutlaka uğramanız gereken tarihi yerlerin başında gelen höyük, Malatya’nın Battalgazi ilçesinin sınırlarında yer alıyor. Batısında yer alan Fırat Nehri’ni de düşünürsek, coğrafi konumu nedeniyle de geçmişte önemli bir politik yer olduğu anlaşılabiliyor. Günümüzde kazı çalışmalarının halen devam etiği höyükte, Hititlerden, Bizanslardan ve daha pek çok medeniyetten kalan izleri gözlemleyebilirsiniz.
2. Taş Köprü
Malatya’nın Arapgir ilçesinde yer alan tarihi Taş Köprü, yapım tarihi ve kim tarafından yaptırıldığı net olarak bilinmese de, M.S. 3.Yüzyıldan günümüze kalmış önemli bir eser. Malatya il merkezine 30 km uzaklıkta bulunan köprü, Kozluk Çayı’nın üzerinde yer alıyor. Roma Dönemi mimarisinin izlerini taşıyan köprü kesme moloz taşından inşa edilmiş. Horosan harcı kullanılarak yapıldığı bilinen yapı, binlerce yıl geçmesine rağmen hala sapasağlam ayakta ve kullanılabiliyor.
3. Malatya Kalesi
Bir yerin tarihi dokusunu en çok hissettiğimiz yapılardan biri olan kale ve surlar, Malatya gibi pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehirde de karşımıza çıkıyor. Malatya’nın Battalgazi ilçesinde yer alan tarihi kale ve sur, MS.98-117 yılında dönemin Roma İmparatoru Trajanus’un isteği üzerine yaptırılmış. İlerleyen tarihlerde pek çok defa farklı imparatorlar tarafından yenileme ve genişletme sürecine giren kale, genellikle Türklerin baskılarından korunma işlevi görmüş.
Evliya Çelebi’nin de seyahatnamesinde ”Rakabe Kalesi” olarak bahsettiği kale, son olarak 1112’de Türklerin eline geçtiğinde yeniden düzenlenmiş. Günümüze kadar olan süreçte neredeyse harabe haline gelen kaleler, binlerce yıldır korunma ve savunma işlevini yerine getirebilmiş. Yakın zamanda restore edilen kaleyi, ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.
4. Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı
Malatya’nın Battalgazi ilçesinin Alacakapı Mahallesi’nde yer alan Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı, ihtişamlı görünümüyle oldukça dikkat çeken bir tarihi yapı. IV. Murat’ın silahtarı Mustafa Paşa tarafından 1637 yılında yaptırılan kervansaray, Doğu’ya çıkan ticaret yolunun üzerinde yer aldığı için, hem konaklama hem de ticaret açısından önemli bir rol oynamış.
Dönemin önde gelen mimarlarından Halep Mimarbaşı Üstat Mehmet’in oğlu, Üstat Ebubekir’in yaptığı kervansaray, kemerli ve dikdörtgen mimariye sahip. Günümüzde avlu kısmında bulunan dükkanların kaldırılmasıyla turistik yer haline getirilen yapı, 2007-2010 yıllarında restore edilmiş. Haftanın her günü ziyarete açık olan kervansarayı ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.
5. Yusuf Paşa Bedesteni
Malatya’nın Darende ilçesinde yer alan tarihi bedesten, III.Mustafa döneminde yaşayan Darendeli Yusuf Ziya Paşa adına yaptırılmış, önemli bir çarşı. Üzeri kapalı olarak inşa edilen bedesten, dikdörtgen yapısı ve kenarlarda yer alan çoklu dükkanlarıyla klasik Osmanlı bedesteni mimarisinin izlerini taşıyor. 2005 yılında restore edilen bedesten, günümüzde yeniden alışveriş noktası olarak kullanılıyor. Kesme taş ve tonozdan inşa edilen bedesten, Darende ilçesinin Zaviye Mahallesi’nde yer alıyor. Yanında Zaviye Mezarlığı bulunan bedesteni kolaylıkla bulabilir ve ziyaret edebilirsiniz.
6. Arapgir Kalesi
Malatya’nın Arapgir ilçesinde yer alan kale, Kozluk Çayı’nın üst kısmında yer alıyor. Oldukça dik bir yamaçta yer alan kaleye ulaşım oldukça zorlu. Neredeyse harabe haline geldiğinden üzerinde herhangi bir kitabe de kalmamış ancak, yapının mimari izlerinden dolayı XIV. Yüzyılda yapılmış olabileceği tahmin ediliyor. Kesme moloz taştan yapılan kalenin etrafında ve yolunda pek çok gözetleme kulesi de yer alıyor ancak kulelerle ilgili de herhangi bir tarihi bilgi yok.
Kalenin olduğu alanda ne yazık ki bugüne kadar herhangi bir arkeolojik kazı çalışması başlatılmamış. Ancak kalenin ve gözetleme kulelerinin yer aldığı bölgeye göre Selçuklu Devleti’nin inşa ettirmiş olabileceği iddialar arasında yer alıyor.
7. Taşhan
Malatya’nın Hekiman ilçesinde yer alan tarihi Taşhan, iki bölümden oluşan heybetli görüntüsüyle ilk görüldüğü andan itibaren etkileyici bir görsel sunuyor. İki bölümü de farklı zamanlarda yapıldığı bilinen hanın üç ayrı duvarında da üç ayrı kitabe yer alıyor. Kitabeler Türkçe, Süryanice ve Ermenice olarak üç dilde yazılmış. 10.Yüzyılda, Selçuklu Sultanı Sultan I. İzzeddin Keykavus döneminde yaptırılan han, dönemin mimari izlerini de fazlasıyla taşıyor.
Kare avlu düzeniyle yapılan hanın, avluya bakan çoklu odaları bulunuyor. Odaların arka kısmında ise geniş bir koridor mevcut. Kapalı olarak tasarlanan han, üç ayrı bölümden oluşuyor. 1660 yılında Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa’nın isteği üzerine onarımdan geçen hanın hemen yanına ise, aynı ismi taşıyan hamam ve cami de eklenmiş. Son olarak 2009 yılında restore edilen yapı, ziyaretçilerini bekliyor.
8. Kanlı Kümbet
Malatya’nın Battalgazi ilçesinin Meydanbaşı Mahallesi’nde yer alan Kanlı Kümbet, kitabesi bulunmadığı için hala şaibeli bir tarihe sahip. Mimari yapısından 12 veya 13.Yüzyıl yapımı olabileceği düşünülen kümbet kimilerine göre, eski bir mezar, kimilerine göre ise Osmanlı Dönemi’nde suçluların idam edildiği ve bu yüzden de Kanlı Kümbet olarak anılan yer olduğu düşünülüyor.
Ancak yoğun olarak kriptalı, yani gömülü bir mezar ve anıt olduğu kanısına varılmış. Tuğladan ve taştan inşa edilen yapı, oval kubbesiyle de dikkat çekiyor. 2007 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilen yapıyı görebilmek için, şehir merkezinden kalkan Meydanbaşı araçlarına binmeniz yeterli.
9. Zengibar Kalesi
Farsça taş kale anlamında kullanılan Sengbar adıyla da anılan kalenin, herhangi bir kitabesi bulunmadığı için net bir tarihi bilgiye ulaşılamıyor. Günümüzde sadece kaleye giriş kapısının kaldığı yapı, Tohma Çayı’nın batısında yer alan dik bir yamaçta yer alıyor. Dağın yamacına kurulan kaleden kalan küçük sur parçaları yer yer gözlemlenebiliyor.
Osmanlı Dönemi’nde yapılmış olabileceği düşünülen kale, kesme taştan inşa edilmiş. Kalenin krokisini çizebilecek şekilde kalıntı kalmadığı için eskiden nasıl bir görünüme sahip olduğu da bilinmiyor.
10. Ozan Anıtı
Malatya’nın Darende ilçesinde yer alan Ozan Köyü’ndeki bu anıt mezar, Malatya’nın tarihi dokusunu yansıtan yerlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Roma Dönemi’ne ait olduğu düşünülen anıt mezarın bir kitabesi bulunamadığı için net bir tarihi bilgi yok.
Eskiden kilise olarak da kullanılmış olabileceği de düşünülüyor. Battal Gazi’nin isteği üzerine mescit olarak kullanılan tarihi yapı, yerel bölgede Ozan Mesciti adıyla da anılıyor. Düzgün kesme taştan ve 12 yarım sütundan inşa edilen anıt mezarı görmenizi tavsiye ederiz.
11. Millet Han
Malatya’nın Arapgir ilçesinde yer alan tarihi han, külliyesi bulunamadığı için net olarak ne zaman yapıldığı ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmiyor. Ancak ilçede yaşayanların söylediklerine göre 1850 yılında inşa edilmiş. Dikdörtgen şekilde inşa edilen hanın ortasında süs havuzlu bir avlu ve avluya bakan dükkanlar yer alıyor. İki katlı olarak inşa edilen hanın altında 12, üstünde 13 olmak üzere 25 dükkan yer alıyor.
Yakın zamanda restore sürecinden geçen han, güzel bir şekilde değerlendirilerek özel bir işletmeye kiraya verilmiş. Butik Otel olarak hizmet veren handa, hem tarihi dokuyu hissedebilir, hem de böyle güzel bir otelde konaklayabilirsiniz.
12. Somuncu Baba Türbesi Ve Külliyesi
Yazımıza Malatya’nın ve ülkemizin en önemli değerlerinden olarak sayabileceğimiz güzellikteki bir tarihi yer ile devam ediyoruz. Malatya seyahatinizde mutlaka görmeniz gereken Somuncu Baba Türbesi, Darende ilçesinde yer alıyor. Türbeye ulaşabilmeniz için Tohma Kanyonu’na gelmeniz yeterli, zira türbe kanyonun hemen üzerinde yer alıyor.
Osmanlı Dönemi’nde yaşamış olan 11.Yüzyıl alimlerinden Somuncu Baba’nın mezarının yer aldığı türbe, eskiden eğitim amaçlı medrese ve Somuncu Baba’nın yanında olanların ibadet ettiği cami olarak da kullanılıyormuş. Tasavvufi öğretmen olarak bilinen Somuncu Baba, Osmanlı’nın önde gelen pek çok ismine de öğretmenlik yapmış bir isim.
Yakın zamanda Kültür Bakanlığı ve pek çok vakfında desteğiyle yenilenen türbe, yanına külliye eklenerek genişletilmiş. Ortasında bulunan havuzun yeni görüntüsü ise görenleri büyülüyor. Yanından akan Tohma Kanyonu’nun su sesiyle, etkileyici bir yerde olduğunuzu fazlasıyla hissedebilir, külliyenin altında yer alan küçük ama etkileyici Somuncu Baba Müzesi’ni de ücretsiz olarak gezebilirsiniz.
Not: Türbe Tohma Kanyonu’nun hemen üzerinde yer aldığı için kanyonun hemen üzerinde yer alan piknik alanlarında ve doğal yüzme havuzlarında da vakit geçirebilirsiniz.
13. Darende Hasan Gazi Türbesi
Somuncu Baba türbesine çok yakın bir konumda yer alan bir diğer türbe ise, Hasan Gazi Türbesi. Hz. Peygamber (sav)’ın torunlarından biri olan Hüseyin Gazi’nin kardeşi olan Hasan Gazi, aynı zamanda Seyyit Battal Gazi’nin de amcasıdır. Darende ilçesinin şehitlik mevkinde yer alan türbe, günümüzde pek çok kez restorasyon sürecinden geçmiş. Abbasiler döneminde yaşanılan Zengibar Kalesi kuşatması sırasında şehit olan Hasan Gazi’nin türbesi, haftanın her günü ziyarete açık.
14. Zeynel Abidin Türbesi
Malatya’da bulunan önemli tarihi türbelerden bir diğeri de, Battalgazi ilçesinde yer alan Zeynel Abidin Türbesi. Hz. Hüseyin’in oğlu Zeynel Abidin’e ait olduğu düşünülen türbenin ne yazık ki herhangi bir kitabesi bulunmadığı için net bir tarihi bilgi yok. Babası Hz. Hüseyin’in kutsal emanetlerini Kerbela’da aldığı söylenen Zeynel Abidin’in türbesi, eskiden Karakaya’daymış ancak, baraj çalışmaları nedeniyle sular altında kalmaması için Atabey İskelesi’nin bulunduğu bölgeye taşınarak yeniden inşa edilmiş.
Kilise ve Camiler
15. Yeni Cami
Malatya’nın simgesi haline gelen Yeni Cami, Malatya merkezi olan Battalgazi ilçesinde bulunuyor. ”Taze Cami” olarak da bilinen cami, eskiden var olan ancak 1894’te yaşanan büyük Malatya depreminde yıkılan caminin yerine inşa edilmiş.
II.Abdülhamit’in 10 bin altın göndererek destekte bulunduğu cami, yenilenerek bugün ki görüntüsüne kavuşturulmuş. Onarım süresi 1913 yılında tamamlanan cami, ustaca kesilen kesme taştan inşa edilmiş.Caminin bahçesinde yer alan süs havuzu ve çiçekler, özellikle akşamları yanan renkli ışıklarla harika bir görsel güzellik oluşturuyor.
16. Battalgazi Ulu Cami
Malatya’nın Battalgazi ilçesinde yer alan en bilinen ve Malatya’nın simgelerinden biri haline gelen cami olan Battalgazi Ulu Camisi, 1224 yılında Selçuklu Hükümdarı Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılmış. Yakup bin Ebubekir el-Malati ve Mansur bin Yakup’un mimarlığını yaptığı cami, kesme taş ve molozdan inşa edilmiş. Kubbelerinden, çini mozaiklerine baştan sona süslemeleriyle dönemin mimari özelliklerini yansıtan cami, Eski Malatya olarak anılan bölgede yer alıyor.
17. Yusuf Ziya Paşa Cami
Listemizde yerini alan bir diğer tarihi cami de, Yusuf Ziya Paşa Cami. Kent merkezinin Mücelli Caddesi üzerinde konumlanan cami, beton ve ahşap karışımı bir yapıya sahip. Diyarbakır Valisi ve Maden-i Humayun Emini olan Yusuf Ziya Paşa’nın oğlu Şadi Paşa tarafından, annesi Ayşe hanım için yaptırılan caminin kapısının üzerinde 1792 yılında inşa edildiği yazıyor. Dikdörtgen planla inşa edilen camiyi ziyaret etmek isterseniz, kent merkezinde bulunduğundan kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
18. Melik Sunullah Cami
Malatya’nın Battalgazi ilçesinin Meydanbaşı Mahallesi’nde yer alan Melik Sunullah Cami, Battalgazi Ulu Cami’nin hemen karşısında yer alıyor. Cami, üzerinde yer alan kitabeye göre 1323 yılında inşa edilmiş olsa da, günümüzde karşımıza çıkan caminin sadece minaresi ilk yapıldığı tarihten özgün olarak günümüze gelebilmiş.
Koca Vaiz ya da Vaiz Baba ismiyle de bilinen cami, kesme ve tuğla taştan inşa edilmiş. Pek çok kez restorasyon sürecinden geçen cami, eski görüntüsünde oldukça uzaklaştığı için, artık tam olarak tarihi olmasa da, ziyaret edilebilir yerlerden.
19. Köprülü Mehmet Paşa Cami
Malatya’nın mimari açıdan en güze camilerinden birisi olan Köprülü Mehmet Paşa Cami, Hekimhan ilçesinde yer alıyor. 1661 yılında Osmanlı’nın veziri Köprülü Mehmet Paşa’nın isteği üzerine yaptırılan cami, tek minaresi ve kemerli duvarlarıyla dikkat çekiyor. Caminin giriş kapısında bulunan kitabeye göre 1815 yılında yeniden onarılan cami, günümüze dek hala ilk günkü görüntüsüyle ayakta duruyor.
20. Gümrükçü Osman Paşa Cami
Malatya’nın Arapgir ilçesinin Osmanpaşa Mahallesi’nde yer alan tarihi Gümrükçü Osman Paşa Camisi, üzerinde yer alan kitabesinde yazan bilgiye göre 1823 yılında inşa edilmiş. Tek minaresi ve kubbesi bulunan cami, tipik bir Osmanlı camisi mimarisinin özelliklerini taşıyor. Kemerli kirişleri ve ahşap çıkmasıyla dikkat çeken cami, yontma ve kesme taştan inşa edilmiş. Yüksek kubbesi ve ahşap cemaat yeri olan yapı, zengin mimari özellikleri taşıyor.
21. Fethiye Cami
Malatya’nın Yazıhan ilçesinde yer alan Fethiye Köyü’ndeki tarihi cami, köy ile aynı adla ve Abdusselam Cami adıyla da biliniyor. Caminin giriş kapısında yer alan kitabede yazan bilgilere göre, 1566 yılında dönemin Malatya beyi Abdusselam oğlu Mustafa Paşa tarafından yaptırıldığı biliniyor. Genel olarak Osman mimarisinde yer alan tek kubbeli ve tek minareli olan cami, kemerli kapısıyla da dikkat çekiyor. Günümüzde hala aktif olarak cami olarak kullanılan yapı, kesme taş ve tuğladan inşa edilmiş.
22. Taşhoron Kilisesi
Malatya’nın merkezindeki Çavuşoğlu Mahallesi’nde yer alan tarihi kilisenin, üzerinde ne yazık ki kitabe bulunmadığı için herhangi bir tarihi bilgi yok ancak, XVII. Yüzyılda yapıldığı düşünülüyor. Ermeni Kilisesi olarak inşa edilen kilise, oldukça geniş bir arazi üzerine yapılmış. Günümüzde ne yazık ki bakımsız kalan kilisenin restorasyon çalışmaları durdurulmuş. En yakın zamanda sağlamlaştırılacağını umduğumuz kiliseyi, Malatya geziniz sırasında ziyaret edebilirsiniz.
23. Venk Kilisesi
Listemizin son maddesinde yer alan tarihi Venk Kilisesi, Malatya’nın şehir merkezine bağlı olan Çamurlu Köyü’nde bulunuyor. Kilisenin kapısında yer alan kitabede, 1670 yılında Simon Gabiskos tarafından yapıldığı yazıyor. Dikdörtgen mimari planla tasarlanan kilisenin, günümüzde sadece ibadet edilen kısmı ayakta kalabilmiş. Her yıl Malatyalı Ermenilerin ziyaret ettiği kiliseyi, siz de Malatya seyahatiniz sırasında ziyaret edebilirsiniz.