Bir Kar Tanesinin Doğuşu

Kar, bir buluttan düşen donmuş su damlacığından ibaret değildir. Bir kar tanesini farklı kılan, yavaşça oluşması ve bulutun içinde büyümesidir. Su buharı havada ilerleyip, bir parçacık üzerinde yoğunlaştığı (gaz hâlden katı hâle geçtiği) zaman bir kar tanesi oluşur. Bu durumda, yavaşça büyüyen bir kristal söz konusudur.

Buharın yoğunlaşabilmesini sağlayan iki temel yol bulunur. Bu yolların her ikisi de, kar tanesinin sonunda sahip olacağı biçim üzerinde büyük rol oynar. İlk yol, kristal yüzeylerinin yani “faset”lerin oluşumudur. Bir faset aslında prizma gibi üç boyutlu bir şekil üzerindeki düz bir yüzdür. Kristal büyürken doğal biçimde ortaya çıkarlar. Buz kristallerinde aldıkları şekil, kristali oluşturan moleküllerin şeklini yansıtır. Donmuş buzun kristal yapısı 6-kenarlı bir şekildir. Dolayısıyla, buzul bir faset de altı kenarlı olur. İşte kar tanelerindeki altı katlı radyal simetrinin kökeni budur.

Kristalin buzun yapısı hegzagonaldir.

Kar tanesi büyümesinin ikinci yolu ise dal oluşumudur. Kar tanesi büyümesinin ikinci yolu ise dal oluşumudur. Bekleneceği üzere, o güzel ağaç benzeri yapıları oluşturan süreç budur. Dallar ortaya çıkar; çünkü su buharı, dokunduğu ilk şeyin üzerinde yoğunlaşır. Eğer bir kar tanesinin yüzeyinde ufacık bir çıkıntı varsa, buhar daha ileri gitmek yerine orada yoğunlaşacaktır. Artık çıkıntı daha da büyümüş ve o noktada su buharı “yakalama” olasılığı daha da artmıştır. Bu süreç kendini yineledikçe, dallar uzar.

Kaosun Etkisi

Kar tanesi genellikle altı yüzlü bir prizma olarak başlamakla birlikte, büyümesi sırasında yüz ve dal oluşumunda ileri-geri adımlar atılabilir. Her iki süreç de aynı anda gerçekleşebilir. Sıcaklıkta ve havadaki su miktarında oluşan neredeyse algılanamayacak denli ufak değişimler, moleküllerin nasıl davranacaklarını ve nasıl yoğunlaşacaklarını değiştirir.

Kar taneleri nasıl oluşur?

Çekirdeklenme başlatan nükleatör; havada uçuşan bir toz zerresi olabilir. Havadaki su buharı, toz taneciğine yapışır. Damlacık buza dönüşür; kristal yüzleri belirir. Alt yanı, üst yanı ve 6 tane yüzü olan bir prizma oluşur. Her bir prizma yüzünde bir oyuk oluşur; çünkü buz en hızlı olarak kenarların yakınında büyür. Damlacık yükselmeyi sürdürdükçe bulunduğu sıcaklık düşer. 9F sıcaklıkta dal uçlarındaki büyüme daralır. 6F sıcaklıkta yan dallar tomurcuklanmaya başlar. Kristal, soğuk havanın ardından ılık havaya rastlayabilir ve bu da daha fazla yan dala neden olur. Kar tanesi ilerlerken, daha fazla su parçacığı kar tanesinin üzerinde yoğunlaşır, donar ve kar tanesini büyütür. Kar tanesi büyüyüp ağırlaşınca, düşmeye başlar.  Aşağı düşüşü sırasında karşılaştığı ılık hava, uçlardan erimeye neden olur. Eğer aşağı inene dek yeterince soğukta kalırsa, yere şekli bozulmadan inebilir. (Telif: The Calgary Sun) Bulutun içinde büyümekte olan bir kar tanesi tasavvur edin. Bulut ilerlerken, kar tanesinin içinde bulunduğu koşullar sürekli değişir. Bulutun farklı noktalarında, farklı sıcaklıklar ve nem düzeyleri vardır. Ayrıca mikroskobik ölçekte farklı koşullar da mevcuttur. Kar tanesinin bu farklılıkları deneyimleme sırası ve her bir koşullar kümesinde ne kadar süreyle kaldığı, sonuçta nasıl bir şekli olacağını belirleyecektir. İki kar tanesinin tümüyle aynı koşullara aynı sıralamada ve aynı sürelerle maruz kalması, mikroskobik düzeydeki farklılıklar da akılda tutulursa, hiç muhtemel değildir. Ancak sıkı kontrol edilen koşullar altında, laboratuvar ortamında ikiz kar taneleri üretmek olanaklıdır.

E-Bültene Kayıt Olun, Fırsatları Kaçırmayın!

İlginiz Çekebilir

Avokadonun Osmanlı'ya Giriş Hikayesi Sadece 2 Dakika Bastırın! Mucizeye Şahit Olun Siyah Noktalardan Kurtulmanın Yolları Günlük Kuru Üzüm Tüketmenin İnsan Sağlığına Faydası Ders Çalışırken Uyumak Başarıyı Arttırıyor TOPUK ÇATLAĞINA ÇÖZÜM!!