Malatyalılar iyi bilir, Mehmet Paşa Mahallesi’nin karşı yamacında Suvacık Tepesi’nin biraz aşağı kısmında, yüksekliği dört metre civarında, çevresi bir buçuk iki metre genişliğinde bir kaya bulunur.
Fatmacık Kayası olarak bilinen bu kayanın oluşumu 8. yüzyıla dayanmakta ve hala Darende’nin Mehmet Paşa Mahallesi’nde dimdik ayakta durmaktadır. Peki adı neden Fatmacık Kayası’dır? Mehmet Paşa Mahallesi’nde yaşayan orta halli bir aile varmış. Yaşlı anne, oğlu ve gelini zorlukla geçinir, kazancını koyunları ile sağlarmış. Ailenin fertleri sıra ile koyunları Suvacık Tepesi’ne yaymaya götürürlermiş. Bir gün yaşlı anne hastalanmış ve koyunları gelini Fatma çıkarmak zorunda kalmış. Koyun gütmeye giderken bebeğini de yanına alan Fatmacık, tepeye varır varmaz beşiği gölge bir yere almış ve bebeği sallamaya başlamış. Bebek uyuduğunda Fatma koyunlara bakmış fakat onları görememiş. Bebeğini oracıkta bırakıp panik halinde sürüyü aramaya koyulmuş fakat bir türlü bulamamış. Yukarı yeniden çıkıp bebeğini almış ve evin yolunu tutmuş. Kaynanasına durumu anlatmış fakat yaşlı anne bu durumu hiç hoş karşılamamış. “Eğer koyunları bulup getirmezsen akşam kocana söylerim; bir güzel dayak yer, cümle aleme rezil olursun!” demiş. Fatmacık bebeğini de alıp tekrar koyunları aramaya çıkmış ama yine başarılı olamamış. Dört bir yana bakıp çaresizce eve dönecekken kaynanasının ağır sözleri aklına gelmiş ve dayak yemekten çok korkmuş. Yalvarırcasına dua etmeye başlamış: “Allah’ım koyunlarımı bulamıyorum. Koyunlarımı bulamazsam dayak yiyeceğim, konu komşuya rezil olacağım. Koyunları bulmadan eve döneceksem beni ya taş ya da kuş et!” demiş. O esnada bir anda hava kararmış; önce rüzgar, sonra yağmur başlamış ve Fatmacık kucağındaki bebeği ile taşa dönmüş.