Temelleri ilk olarak M.Ö 7 yüzyılda atılan Çin Seddi, Vhu Krallığı'nın Henan şehrinde inşasına başlanmıştır. Ancak uzunluğu ilk o zamanlar bu günkü gibi uzun değildir.
Daha sonrasında yıllar içerisinde Moğol ve Tunguz saldırıları artmaya başlayınca, bundan rahatsız olan Çinliler ve dönemin imparatoru, Qin Shin Huang M.Ö 3. yüzyılda sınırlarını boydan boya ören ve bu duvarlara "aşılamayan duvar" niteliğini kazandırmak için inşasına başlatmıştır. Asıl nedeni olarak kuzeyden gelen Türk akınlarını önlemek olduğu rivayet edilmektedir.
Çin Seddi'nin tamamlanması 20 asırdan uzun sürmüştür.
Dünyanın en popüler turistik mekanlarının başında gelmektedir.
Yıllarca farklı olarak nitelendirilmiştir. Bariyer, kale, kemer gibi birçok ad almıştır.
Duvar 20 asırdan uzun sürse de, Avrupalılardan Çin Seddi'ni ilk defa 1605 yılında Portekizli kaşif Bento Gois görmüştür.
Çin Seddi'nin yapımında kullanılan harcın içinde, insan kemiklerinin olduğu söylenmektedir. Tabiki de bu doğru değildir. Duvarın yapımında toprak, plastik, ahşap, tuğla, kil ve kireç gibi o günün zamanın şartlarında bulunabilecek malzemelerden oluşmuştur.
Çin Seddi'nin her kısmı iyi korunamamıştır.
Duvarın resmi olarak bitiş tarihi 1644'dür. Ayrıca bu tarih Son Ming'in tahtan düşürüldüğü tarihtir.
Her ne kadar doğru olduğu bilinmese de Çin Seddi'nin yapımında 8.000 kişinin çalıştığı söylenir.
Çin Seddi'nin dünyanın en uzun mezarlığı olduğu bilinmektedir.
Çin Seddi uzaydan gözükmez hatta, Çin Seddi'ni sadece 1.5 km yukarıdan çıplak gözle bile görmek çok zordur.
Efsaneye göre duvarın yapım güzergahı, bir ejderhanın bıraktığı izleri takip ederek ilerlenmiştir. Bazı insanların söylentilerine göre ise duvarın bütünü dağların üzerinde yatan bir ejderha şeklinde olduğu söylenir.
Çin Seddi'nin en yüksek notası Pekin yakınlarındaki "Heita Dağı" üzerindedir. Deniz seviyesinin 1525 metre yüksekliğinde bulunur.
Çin Seddi'nin en büyük yeri 3.7 metre uzunluğundadır. En geniş yeri ise 9.1 metre!
UNESCO 1987 yılında Çin Seddi'ni dünya mirası listesine almıştır.
Duvarla ilgili olarak anlatılan birçok efsane bulunur. Bunlardan birisi de duvarın inşaatında çalışan çifçinin karısı Meng Jiang Nu'nun hikayesidir. Kocasının Çin Seddi inşaatı sırasında vefat ettiğini duyan kadın, duvarın önünde acılar içerisinde ağlamış, gözyaşlarıyla çöken duvarın altından kocasının kemikleri çıkmış ve kadın kocasını evlerinin yakınına gömmüştür. Bu olayın anısına Çin Seddi'nde kadının heykeli bulunur.
Çin Seddi birçok spor etkinliğine de ev sahipliği yapmaktadır.
El arabasını bu duvarın inşası sırasında Çinliler bulmuş ve kullanmıştır.
Yüzyıllar boyunca Çin Seddi üzerinde binlerce savaşlar yapılmıştır. En sonuncusu ise 1938 yılında yapılan Japonya ile yaptığı savaştır.
Set boyunca düzenli aralıklarla yerleştirilmiş olan gözetleme kuleleri haberleşme için kullanılmıştır.
Çin Seddi'nin en çok ziyaret edilen bölümü, Ming Hanedanlığı döneminde inşa edilen, Pekin'e yakın olan Badaling'deki 1957 yılında turistlere açılan duvarın ilk bölümü oldu.