Şiir

PERİŞAN GÜZEL Kimdir?

EŞİNDEN AYRILAN YARALI ÖRDEK 

Eşinden ayrılan yaralı ördek
Öter garip garip göle çevrilir
Vefasız derdime olmadı ortak
Ağlarım gözyaşım sele çevrilir

İnleyen bir ahu dağlar başında
Uyur yavrusunu görür düşünde
Pervaneler gibi aşk ateşinde
Kerem yanar Aslı küle çevrilir

Eyüb’ün dertleri benimle bile
Duyanlara kolay gelir bu çile
Leyla sevdasına Mecnun’dur köle
Leylam diye diye çöle çevrilir

Eyvah vefasıza kul oldu gönül
Sitemkâr dilberden usandım hasıl
Şakır feryad eder zavallı bülbül
Gülü harda görür dala çevrilir

Anlamaz rızayı sever nizayı
Mazlum gönüllere verir cezayı
Cengaver misali açar kazayı
Vasfı hâl konuşsam kala çevrilir

Bir değirmen yaptım koydum taşını
Bent ile çevirdim gözüm yaşını
Denedim talihin müfsid işini
Ben sağa zorlarım sola çevrilir

Perişan kulunum pek yaman halım
Cehalet şehrine uğradı yolum
Cevahir satarım bilmez tellalım
Nadanlar anlamaz pula çevrilir

Perişan GÜZEL


Bazı sözcükler ve anlamları:

Pervane: Geceleri ışık çevresinde dönen küçük kelebek
Hasıl: Olan, ortaya çıkan, görünen
Bent: Su biriktirmek için akan suyun önüne yapılan set, büğet
Cevahir: Elmas, yakut vb. değerli taşlar, mücevher
Rıza: Razı olma, isteme, istek
Niza: Çekişme, bozuşma, kavga
Har: Sıcak, kızgın, yakıcı
Vasfı hâl: Güzel bir şekilde, kendini bilerek
Kal: lakırtı, laf
Nadan: Bilgisiz, cahil; kaba, kötü
Müfsid: Bir İslam dini terimi. Efâl-i mükellefin'dendir. Müfsid sözcüğü lügâtte bozucu veya bozguncu gibi mânâlara gelir. Müfsid kelimesi, İslam fıkıhında ise başlanmış bir ibâdeti bozarak geçersiz kılan durumlar için kullanılan bir terimdir.

PERİŞAN GÜZEL Kimdir?

Perişan Güzel:

”Seyreden çok aşkın macerasını
Neçe ağlayan var neçe gülen var
Açın bakın dedim dil yaresini
Ne soran ne saran ne de bilen var”

Asıl adı Güzel (Gozal) Köse olan Perişan Güzel, 1920′li yılların ikinci yarısında Afşin’e bağlı Büyük Kaşanlı Köyü’nde doğdu.

Köyündeki ve yöredeki çoğu insan gibi, çocukluğu ve gençliği yoksulluk içinde geçti.

Bu nedenle de genç yaşlardan itibaren Maraş ve Gaziantep gibi şehirlerde dirlik kapısı aramak zorunda kaldı. Zaten hayatının önemli bir bölümü köyde ve Maraş’ta geçti.

Hemen her evde bir sazın bulunduğu ve hemen herkesin bağlama çaldığı Kaşanlı köyünde, o da küçük yaşlardan itibaren babasından öğrendiği bağlamayı çalmaya başladı. Yöre aşıkları gibi, daha sonra aşık tarzında şiir de yazmaya başlayan Perişan Güzel, son derece mütevazi br kişiliğe sahipti.

Halk şiirinde önemli bir düzeye ulaşan Perişan Güzel’in şiirleri basılmadı. Son yıllarını Gaziantep’te geçiren Perişan Güzel, rahatsızlanarak köyüne döndü ve burada yaşamını yitirdi.

E-Bültene Kayıt Olun, Fırsatları Kaçırmayın!

İlginiz Çekebilir

Müslüm ‘en çok izlenen ilk 10 film’ listesine girdi “Belkıs” Zeugma Müzesi’nde Yerini Aldı Siyasetçi Doğu Perinçek HAFTANIN KİTAP ÖNERİSİ: GÜNDÜZSEFASI Tiyatroya Bir Ömür Vermiş: Gazanfer Özcan Barış Manço’suz 20 yıl…